Giresun News

CHP Giresun il Kadın kolları Başkanı Ayşegül Hotmanoğlu Ejderoğlu, Merkez İlçe Kadın kolları başkanı Birsu Cındık, Giresun Belediyesi Meclis üyeleri Evrim özkan, Ayça Kozluca,Çağla Çam İl Genel Meclis üyeleri Fehime Ömerbeyoğlu, Sefine Henden Peker, ÇYDD Başkanı Havva Yılmaz, Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Mine Erdoğan, Kesk Kadın Meclisi Adına Arzu Şenel, ÇGD temsilcisi Saliha Yayla, 29 Ekim Kadınlar Derneği başkanı Emine Şenel ve Giresun Kadın Platformu temsilcileri ortak basın bildirisi yayımladı.

Basına ve Kamuoyuna:

Uzun süredir Giresun Üniversitesi'nde görev almak isteyen Hayrettin Öztürk konusu gerek sosyal medyada, gerek yerel basında Giresun kamuoyunu meşgul etmektedir. Durumun önemi üzerine siyasi parti ve stk temsilcileri bizler bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduk.

Kimdir bu Hayrettin Öztürk? Neden ısrarla Giresun Üniversitesi'ne gelmek istemektedir? Nedir bu Hayrettin Öztürk ısrarı? Ve neden hedef Giresun üniversitesi'dir?

Biraz araştırıldığında sizler de göreceksiniz ki;
Hayrettin Öztürk bir süre Samsun Müftülüğü yapmış, gündeme hizmetleri ile değil, basın önünde yaptığı skandal açıklamaları ile oturmuştur. Toplumunun hassasiyet gösterdiği konularda tepki çeken açıklamaları ilemedyatik olmuştur.

Örneğin; yaygın basında da yer alan ifadelerinden bazıları; "kadınlı erkekli horon haramdır" "18 yaşındakilerin zinasına karşı çıkamıyorsanız, 7 aylık bebeğe tecavüzüne ağlamak timsah gözyaşıdır"

Özellikle kadın hakları, toplumsal cinsiyet üzerine ayrımcı, eşitsiz ifadelerde bulunarak kamuoyunda adeta infial uyandırmıştır. Dönemin Diyanet İşleri Başkanı tarafından açığa alınmak üzere iken, kayıranlar tarafından korunmuştur. Katıldığı toplantı ve konferanslarda mutlaka bir şekilde konuyu cinselliğe, kadın erkek ayrımcılığına getirerek tepkilere sebep olmuştur.

Şimdi nedense birileri bilimsel çalışmaları ile değil de, cinsiyetçi konuşmaları ile meşhur olan bu hocayı ısrarla Giresun Üniversitesi'ne getirmek istemektedir.

Cinsiyetçi söylemler ve çağın gerekliliklerine uymayan yaklaşımlar, hem toplumsal eşitlik ilkesine hem de bilimin ilerleyici doğasına ters düşmektedir. Bilim ve eğitim, bireylerin özgürlüğünü, eşitliğini ve haklarını savunmayı gerektirir. Üniversitemizde cinsiyet eşitliğini ve hoşgörüyü teşvik eden bir dil ve yaklaşım benimsenmesini talep ediyoruz.

Buradan Rektör Sayın Yılmaz Can'a sesleniyoruz: Üniversitemizin adını bu tür olumsuzluklarla değil, bilimsel çalışmalarla duyuralım. Toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı duran hocalar ile değil.Bu şahsın başvurusunu değerlendirirken yukarida belirttigimiz hususları ve toplumun hassasiyetlerini göz önunde bulundurmasidir ve titiz davranış sergilemisidir.Laik, demokratik, çağdaş bilimsel eğitimden yana olan bizler olayın takipçisi olacağız.