Giresun News

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen, Türk Dünyası Belediyeler Birliği 6. Olağan Genel Kurulu’na katılarak, bir konuşma yaptı.

Temelleri 22 yıl önce atılan birliğin 19 yıldır fiilen faaliyet gösterdiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün 30 farklı ülke ve bölgeden yaklaşık 1200 üye belediyesiyle kocaman bir aile hâline gelen birliğin kendi alanında dünyanın önde gelen yapıları arasında yer aldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birliğin Balkanlardan Orta Asya'ya uzanan geniş bir coğrafyadaki dost ve kardeş belediyelerin aralarındaki iş birliğini geliştirmesine vesile olduğunu vurgulayarak, yeni programlar ile projelerle etki sahasını genişleten birliğin ülkeler, şehirler ve insanlar arasında güçlü köprüler kurmasından memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Birliğin köklerinin Türk Konseyi’ne dayandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konseyin 2011'de Almatı'da ilk zirve toplantısını yaparak resmen faaliyete geçtiğini ve geçen yıl İstanbul'daki 8. zirvesinde aldığı kararla adını "Türk Devletleri Teşkilatı" olarak değiştirdiğini anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk devletlerinin bağımsızlıklarını ilan etmelerinin 30'uncu yılında yapılan bu değişikliğin Türkmenistan'ın da teşkilata gözlemci üye olarak katılmasıyla çok daha anlamlı hâle geldiğini söyledi.

Zirve toplantısında onaylanan Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi'nin de teşkilatın geleceğine ilişkin önemli bir adım olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Binali Yıldırım kardeşimizin ülkemiz adına yer aldığı Aksakallılar Heyetini de maziden atiye kurduğumuz köprünün bir sembolü olarak görüyorum" diye konuştu.

“KİMSE BİZİ AYDINLIK GELECEĞE ULAŞMAKTAN MAHRUM BIRAKAMAZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükûmetler düzeyinde yürütülen çalışmaların belediyelerle tabana yayılmış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şöyle devam etti: "Hâlihazırda 30 ülke ve bölgeden yerel yönetimin temsil edildiği Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin kuşatıcı yapısı önemlidir. Bu yapıyı Türk Devletleri Teşkilatının vizyonunun erişeceği genişliğinde bir işaret olarak değerlendiriyoruz. Tabii burada kökleri öyle birkaç asırlık değil binlerce yıllık ortak geçmişe dayalı bir güçten bahsettiğimizi unutmamalıyız. Karşımızda aradan geçen onca zamana ve yaşanan nice badirelere rağmen ortak tarih ve kültür bilinciyle yeniden bir araya gelen devletler, aynı gönül bağı etrafında buluşan toplumlar gerçeği var. Bu tablo aynı zamanda bize, hepimizi çok daha parlak bir geleceğin beklediğine de işaret ediyor. Beraberliğimize, kardeşliğimize, müştereklerimize, ortak hayallerimize, tüm bunlara sahip çıktığımız sürece kimse bizi bu aydınlık geleceğe ulaşmaktan mahrum bırakamaz."dedi.